Human Touch'ın önemi

Human Touch'ın önemi

İçindekiler:

Anonim

En erken aşamadan en son aşamaya kadar insan dokunuşu hayati önem taşır. Ebeveyn-çocuk dokunuş, doğumdan önce yürümeye başlayan çocuk yayılarak erken çocukluk gelişiminin temelini oluşturur. Günlük hayatta, olumlu dokunuş insanlara zevk katar (bakınız ref 4). Dokunma ihtiyacı yaşlanma ile birlikte kaybolmaz. Dokunma hissi, insanın dokunuşunun öneminin ömrü boyunca uzandığını gösteren, insanların görme ve işitme işlevlerinin ötesinde devam eder (bkz. Ref 3).

Bebekler ve Çocuklar

Dale M. Stack, Ph.D ve Amelie DL Jean, kitap bölümünde "Ebeveyn-Bebek İlişkileri Sürecinde Dokunmak: Dokunarak İletişim" konusundaki duyarlılıklarını tartışıyorlar insan embriyosu. 26 haftanın en erken saatlerinde, fetüsler rahim içinde hissedilen titreşimlere tepki gösterdi. Fiziksel temas, yenidoğanların vücut ısısını düzenlemelerine yardımcı olur ve duygularını düzenleme kabiliyetlerine katkıda bulunur. Bebekler, gıdıklanan veya dürtülmek yerine okşulduğunda gülümsedi ve söyleniyordu. Çocukların psikolojik sağlığı ve fiziksel gelişimi insanın dokunuşuna bağlıdır (bkz ref 2). Beş duyunun dokunuşu ilk önce geliştirilir ve benlik bilincini bildirir (bkz. Referans 3).

Stimülasyon Gerginliği Azaltır

İnsanlar birbirlerine, hatta küçük şekillerde, oksitosin hormonu salınırlar. Bu hormon, sinir stimülasyonuna, refah ve rahatlama hissi vererek tepki verir. Ayrıca, bireylerin savunmalarını bırakmalarına ve başka bir kişiye güvenme imkânı bulmalarına yardımcı olur. Hafif bir basınç cilde uygulandığında veya dokunulduğunda veya dokunulmadığında bu etkiler hissedilebilir (bkz. Referans 5).

Dokunma zevkinde

"2015 yılında Geçerli Biyoloji" de yayınlanan bir çalışmadan elde edilen sonuçlara göre insanlar zevkle yaşamanın dokunuş hareketini harekete geçirdiği kadar birbirlerinin cildine dokunmadan zevk alıyorlar. Dokunma, beynin duygusal bölgelerini aydınlatır. Ve başkalarının derisine dokunurken, bireyler, bunun gerçek olup olmadığına bakılmaksızın, diğerinin önkolunun kendinden daha yumuşak ve yumuşak olduğunu düşünmeye eğilimlidir (bkz. Ref 4). Bireylerin, paylaşılan bir tecrübeye dayanarak, onu aldığı kadar dokunmadan zevk aldığı bulunmuştur.

Daha Sonra Yaşamak Üzerine Dokunma

Meika Loe, Ph.D. Tarafından hazırlanan "Yaşlılığımızı Yaşatma" adlı kitapta, insanların dokunuşunun 85 yaş ve üzerindeki yaşlıların kişisel gelişimi kadar önemli olduğu görüşünde. Bu yenidoğanlar için. Yakınlık ve insan teması sadece bu topluluk için sevinç sunmakla kalmaz, aynı zamanda saygı görür. İnsan dokunuşu yaşlanan nüfusun bağlanmış, kabul edilmiş ve değer verilmiş olmasını sağlar. Hayatta kalma ve bütün refahı için insana dokunurlar (bkz. Referans 1).